25 Mart 2019 Pazartesi
Gittin
Sen gittin
Bak
gündelik kaygıları bir yana bırakıp
arınıp
sana geldim.
Gelirsen
son kez bakar gibi
bakacağım hep gözlerine..
…yapma
…hadi gel
-Soluk Soluğa_
15 Mart 2019 Cuma
Hep birlikte bir “yol”daydık. Beraber olduğum bu insanların, bir yandan zaaf ve yürekli yanlarını fark ediyor, diğer yandan ortak amaçlar adına el ele sürüklendiğimiz ve mevcut dünyanın “pisliklerini” yıkayacağına inandığımız bir nehirde adeta hep birlikte yüzüyorduk. Akıntının fazla olduğu yerlerde zaman zaman kontrolü kaybetsek de, bu suların dışında geleceğin ve güzelliklerin var olmayacağına inanıyorduk. Bu sularda, önümüzde bizi bekleyen sivri kayalar vardı ve akıntıya kapılıp yüksek bir şelaleden düşmek belki kaçınılmazdı ama ancak tüm bu çaba ve kayıplardan sonra varabileceğimiz temiz ve durgun sularda gerçekten birlikte "kulaç atmanın” ve “yüzmenin" tadına varacaktık...
Asuman Aray - Yolda bir karanfil-
Sayfa:102
Sayfa:102
Coşku
Coşmak geliyor içimden..
Uzun yorgunlukların sabahından
ardından
savrulan su damlaları gibi başıboş akmalıyım
Coşmak geliyor içimden..
Gökyüzünde en parlayan yıldız olup
sahibini arayan ender bir koku gibi gizemli
söz dinlemeyen bir saç buklesi gibi
asi olmalıyım
Yani anlayacağın..
ben bu sabah
hayatı
tam ensesinden yakalamalıyım..
- Soluk soluğa -
- Soluk soluğa -
...
Bir köşede merakla etrafı ve olup biteni izlemeyi sürdürüyorum Bunca insan, birbirlerini yıllardır tanıyor gibiydi. Ben bir kenarda kalabalığın coşku ve telaşına kendimi kaptırmış, bu gencecik insanlara, bu ortak tutku ve heyecana şaşkınlık ve gıpta ile bakıyorum.
Kalabalıklar, alanın etrafında, adeta omuz omuza kümelenip, yüksek sesle sürekli bir şeyler tartışıp konuşuyorlar. Bazen, aralarındaki birinin sesi diğerlerini bastırıyor, o zaman dikkatle onu dinliyorlar, kimi zaman birinin gözlerinde beliren telaş ve endişeyi, bir diğerinin el şakası veya gülüşü hemencecik yok ediveriyordu.,
Bu eski ve görmüş geçirmiş binanın korunaklı gölgesinde olup bitenler uykuda apansız beliren güzel bir düş gibi çıkıvermişti karşıma. Gecenin koyu, rayihalı ve yer yer loş karanlığında ışıl ışıl gözleriyle gezinen bu gençler ateş böceklerini anımsatmıştı o an bana. Gözlerinden süzülen ışık demetleriyle, sadece kendi aralarında ve yalnız birbirlerinin anladığı bir dilde konuşup, anlaşıyor gibiydiler. Sadece onlar, kendilerindeki o bitip tükenmez ışığın kaynağıyla şimdiye dek değişmez sanılan o köhne karanlığı deliyor ve sadece o pırıltılardaki sihirli güç ve inanç, bu eski bina ve bu yorgun meydanı apansız böyle ışıl ışıl bir umuda, topyekûn bir çığlığa dönüştürmeyi başarabiliyordu.
Asuman Aray -Yolda bir karanfil- Sayfa: 22
________________________________________________________________________